Quran with Turkish translation - Surah Al-Qasas ayat 36 - القَصَص - Page - Juz 20
﴿فَلَمَّا جَآءَهُم مُّوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَا بَيِّنَٰتٖ قَالُواْ مَا هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّفۡتَرٗى وَمَا سَمِعۡنَا بِهَٰذَا فِيٓ ءَابَآئِنَا ٱلۡأَوَّلِينَ ﴾
[القَصَص: 36]
﴿فلما جاءهم موسى بآياتنا بينات قالوا ما هذا إلا سحر مفترى وما﴾ [القَصَص: 36]
Abdulbaki Golpinarli Musa, apacık delillerimizle onlara gelince bu, uydurma bir buyuden baska bir sey degil, gelip gecmis atalarımız zamanında boyle bir sey duymadık biz dediler |
Adem Ugur Musa onlara apacık ayetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmus bir sihirdir. Biz onceki atalarımızdan boylesini isitmemistik, dediler |
Adem Ugur Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler |
Ali Bulac Musa, onlara apacık olan ayetlerimizle geldigi zaman: "Bu, duzup uydurulmus bir buyuden baskası degildir. Biz gecmis atalarımızdan bunu isitmedik" dediler |
Ali Bulac Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler |
Ali Fikri Yavuz Vakta ki Musa, acık mucizelerimizle onlara vardı, dediler ki: “- Bu, ancak uydurulmus bir sihirdir; biz evvelki atalarımızdan dahi, bunu (bu peygamberlik davasını yahut sihri) isitmedik.” |
Ali Fikri Yavuz Vakta ki Mûsa, açık mucizelerimizle onlara vardı, dediler ki: “- Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir; biz evvelki atalarımızdan dahi, bunu (bu peygamberlik davasını yahut sihri) işitmedik.” |
Celal Y Ld R M Musa, acık-secik belge ve mu´cizelerle onlara gelince, «bu ancak uydurulmus bir sihirdir. Once gelen atalarımızdan boyle bir sey isitmedik» dediler |
Celal Y Ld R M Musâ, açık-seçik belge ve mu´cizelerle onlara gelince, «bu ancak uydurulmuş bir sihirdir. Önce gelen atalarımızdan böyle bir şey işitmedik» dediler |