Quran with Turkish translation - Surah Saba’ ayat 31 - سَبإ - Page - Juz 22
﴿وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَن نُّؤۡمِنَ بِهَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانِ وَلَا بِٱلَّذِي بَيۡنَ يَدَيۡهِۗ وَلَوۡ تَرَىٰٓ إِذِ ٱلظَّٰلِمُونَ مَوۡقُوفُونَ عِندَ رَبِّهِمۡ يَرۡجِعُ بَعۡضُهُمۡ إِلَىٰ بَعۡضٍ ٱلۡقَوۡلَ يَقُولُ ٱلَّذِينَ ٱسۡتُضۡعِفُواْ لِلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُواْ لَوۡلَآ أَنتُمۡ لَكُنَّا مُؤۡمِنِينَ ﴾
[سَبإ: 31]
﴿وقال الذين كفروا لن نؤمن بهذا القرآن ولا بالذي بين يديه ولو﴾ [سَبإ: 31]
Abdulbaki Golpinarli Ve kafir olanlar, biz dediler, ne su Kur'an'a inanırız, ne de ondan onceki kitaplara. Bir gormeliydin zalimlerin, Rablerinin katında oylece kalakaldıkları ve birbirlerinin sozlerini kesip soylendikleri gunku hallerini; o zayıf ve asagılık sanılanlar, ululuk satanlara derler ki: Siz olmasaydınız biz mutlaka inanırdık |
Adem Ugur Kafir olanlar dediler ki: Biz hicbir zaman bu Kur´an´a ve bundan once gelen kitaplara inanmayacagız. Sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanmıs, birbirlerine soz atarlarken bir gorsen! Zayıf sayılanlar, buyukluk taslayanlara: Siz olmasaydınız, elbette biz inanan insanlar olurduk, derler |
Adem Ugur Kâfir olanlar dediler ki: Biz hiçbir zaman bu Kur´an´a ve bundan önce gelen kitaplara inanmayacağız. Sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanmış, birbirlerine söz atarlarken bir görsen! Zayıf sayılanlar, büyüklük taslayanlara: Siz olmasaydınız, elbette biz inanan insanlar olurduk, derler |
Ali Bulac Inkar edenler dedi ki: "Biz kesin olarak, ne bu Kur'an'a inanırız, ne ondan onceki (indirile)ne." Sen o zulmedenleri, Rableri huzurunda tutuklanmıs olarak gorsen; sozu (suclamaları) birbirlerine karsı evirip-cevirir (birbirlerine yoneltirler). Za'fa ugratılan (mustaz'af)lar, buyukluk taslayanlara derler ki: "Eger sizler olmasaydınız, gercekten bizler mu'min (kimse)ler olurduk |
Ali Bulac İnkar edenler dedi ki: "Biz kesin olarak, ne bu Kur'an'a inanırız, ne ondan önceki (indirile)ne." Sen o zulmedenleri, Rableri huzurunda tutuklanmış olarak görsen; sözü (suçlamaları) birbirlerine karşı evirip-çevirir (birbirlerine yöneltirler). Za'fa uğratılan (müstaz'af)lar, büyüklük taslayanlara derler ki: "Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler mü'min (kimse)ler olurduk |
Ali Fikri Yavuz O kufre varanlar: “- Biz, asla ne bu Kur’an’a inanırız, ne de ondan oncekine (Tevrat ve Incil’e).” dediler. Fakat sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda durdurulurlarken sozu birbirlerine cevirerek, dusukler, o buyukluk taslıyanlara: “- Siz olmasaydınız muhakkak biz iman ederdik.” dedikleri zaman bir goreydin |
Ali Fikri Yavuz O küfre varanlar: “- Biz, asla ne bu Kur’an’a inanırız, ne de ondan öncekine (Tevrat ve İncil’e).” dediler. Fakat sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda durdurulurlarken sözü birbirlerine çevirerek, düşükler, o büyüklük taslıyanlara: “- Siz olmasaydınız muhakkak biz iman ederdik.” dedikleri zaman bir göreydin |
Celal Y Ld R M Kufredenler dediler ki: «Biz elbette ne bu Kur´an´a inanırız, ne de onundeki (once indirilenlere inanırız.» Bu zalimleri, Rablarının huzurunda durduruldukları zaman bir gorsen, sozu birbirlerinin uzerine atıp tutar, evirip cevirirler. Iclerinden zayıf ve aciz sayılanlar, buyukluk taslayanlara : «Siz olmasaydınız bizler elbette mu´minler olurduk» derler) |
Celal Y Ld R M Küfredenler dediler ki: «Biz elbette ne bu Kur´ân´a inanırız, ne de önündeki (önce indirilenlere inanırız.» Bu zâlimleri, Rablarının huzurunda durduruldukları zaman bir görsen, sözü birbirlerinin üzerine atıp tutar, evirip çevirirler. İçlerinden zayıf ve âciz sayılanlar, büyüklük taslayanlara : «Siz olmasaydınız bizler elbette mü´minler olurduk» derler) |