Quran with Turkish translation - Surah Adh-Dhariyat ayat 40 - الذَّاريَات - Page - Juz 27
﴿فَأَخَذۡنَٰهُ وَجُنُودَهُۥ فَنَبَذۡنَٰهُمۡ فِي ٱلۡيَمِّ وَهُوَ مُلِيمٞ ﴾
[الذَّاريَات: 40]
﴿فأخذناه وجنوده فنبذناهم في اليم وهو مليم﴾ [الذَّاريَات: 40]
Abdulbaki Golpinarli Derken onu ve ordusunu helak etmis, onları denize atıvermistik de o kendisini kınayıp durmadaydı |
Adem Ugur Nihayet onu da ordularını da yakalayıp denize attık, bu sırada kendini kınayıp duruyordu |
Adem Ugur Nihayet onu da ordularını da yakalayıp denize attık, bu sırada kendini kınayıp duruyordu |
Ali Bulac Bunun uzerine, Biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,) 'kınanacak isler yapıyordu |
Ali Bulac Bunun üzerine, Biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,) 'kınanacak işler yapıyordu |
Ali Fikri Yavuz Bunun uzerine tuttuk kendisini ve ordularını denize attık. Oyle ki, kufur ve inad uzere bulunuyordu |
Ali Fikri Yavuz Bunun üzerine tuttuk kendisini ve ordularını denize attık. Öyle ki, küfür ve inad üzere bulunuyordu |
Celal Y Ld R M Bu sebeple onu da, ordusunu da yakalayıp (deniz) dalgaları arasına fırlattık ki (o sırada) kendini kınıyordu |
Celal Y Ld R M Bu sebeple onu da, ordusunu da yakalayıp (deniz) dalgaları arasına fırlattık ki (o sırada) kendini kınıyordu |