Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Hud ayat 116 - هُود - Page - Juz 12
﴿فَلَوۡلَا كَانَ مِنَ ٱلۡقُرُونِ مِن قَبۡلِكُمۡ أُوْلُواْ بَقِيَّةٖ يَنۡهَوۡنَ عَنِ ٱلۡفَسَادِ فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا قَلِيلٗا مِّمَّنۡ أَنجَيۡنَا مِنۡهُمۡۗ وَٱتَّبَعَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَآ أُتۡرِفُواْ فِيهِ وَكَانُواْ مُجۡرِمِينَ ﴾
[هُود: 116]
﴿فلولا كان من القرون من قبلكم أولو بقية ينهون عن الفساد في﴾ [هُود: 116]
Latin Alphabet Fe lev la kane minel kuruni min kablikum ulu bekıyyetiy yenhevne anil fesadi fil erdı illa kalılem mimmen enceyna minhum vettebeallezıne zalemu ma utrifu fıhi ve kanu mucrimın |
Latin Alphabet Fe lev la kane minel kuruni min kablikum ulu bakıyyetin yenhevne anil fesadi fil ardı illa kalilen mimmen enceyna minhum, vettebeallezine zalemu ma utrifu fihi ve kanu mucrimin(mucrimine) |
Latin Alphabet Fe lev lâ kâne minel kurûni min kablikum ûlû bakıyyetin yenhevne anil fesâdi fil ardı illâ kalîlen mimmen enceynâ minhum, vettebeallezîne zalemû mâ utrifû fîhi ve kânû mucrimîn(mucrimîne) |
Muhammed Esed Fakat, ne yazık ki, (yok ettigimiz) sizden onceki kusaklar arasından, yeryuzunde yozlasmaya karsı cıkan -(dogru yolu izledikleri icin) kendilerini kurtardıgımız kucuk toplulukların dısında- akıl / iz´an ve erdem sahibi kimseler cıkmadı. Ve zulme egilim gosteren cogunluk yalnızca kendilerini yozlastıran hazların pesine dusup gunaha gomulup gittiler |
Muhammed Esed Fakat, ne yazık ki, (yok ettiğimiz) sizden önceki kuşaklar arasından, yeryüzünde yozlaşmaya karşı çıkan -(doğru yolu izledikleri için) kendilerini kurtardığımız küçük toplulukların dışında- akıl / iz´an ve erdem sahibi kimseler çıkmadı. Ve zulme eğilim gösteren çoğunluk yalnızca kendilerini yozlaştıran hazların peşine düşüp günaha gömülüp gittiler |
Muhammet Abay felevla kane mine-lkuruni min kablikum ulu bekiyyetiy yenhevne `ani-lfesadi fi-l'ardi illa kalilem mimmen enceyna minhum. vettebe`a-llezine zalemu ma utrifu fihi vekanu mucrimin |
Muhammet Abay felevlâ kâne mine-lḳurûni min ḳabliküm ülû beḳiyyetiy yenhevne `ani-lfesâdi fi-l'arḍi illâ ḳalîlem mimmen enceynâ minhüm. vettebe`a-lleẕîne żalemû mâ ütrifû fîhi vekânû mücrimîn |
Muslim Shahin Sizden onceki nesillerden aklı basında olanlar, (kufurleriyle zulmedenleri) yeryuzunde fesat cıkarmaktan alıkoyamazlar mıydı? Halbuki onlar arasında kurtardıklarımızdan ancak cok azı bunu yapmıs; o zulmedenler ise, kendilerini ifsat eden nimetlerin pesine dusmusler ve suclu olmuslardır |
Muslim Shahin Sizden önceki nesillerden aklı başında olanlar, (küfürleriyle zulmedenleri) yeryüzünde fesat çıkarmaktan alıkoyamazlar mıydı? Halbuki onlar arasında kurtardıklarımızdan ancak çok azı bunu yapmış; o zulmedenler ise, kendilerini ifsat eden nimetlerin peşine düşmüşler ve suçlu olmuşlardır |
Saban Piris Sizden onceki devirlerde yeryuzunde fesattan vazgecirmeye calısacak fazilet sahipleri bulunmalı degil miydi? Onlardan sadece cok azını kurtardık. Fakat zalimler kendilerine verilen nimetlerle azdılar. Gunahkar oldular |
Saban Piris Sizden önceki devirlerde yeryüzünde fesattan vazgeçirmeye çalışacak fazilet sahipleri bulunmalı değil miydi? Onlardan sadece çok azını kurtardık. Fakat zalimler kendilerine verilen nimetlerle azdılar. Günahkar oldular |