Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Ibrahim ayat 44 - إبراهِيم - Page - Juz 13
﴿وَأَنذِرِ ٱلنَّاسَ يَوۡمَ يَأۡتِيهِمُ ٱلۡعَذَابُ فَيَقُولُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ رَبَّنَآ أَخِّرۡنَآ إِلَىٰٓ أَجَلٖ قَرِيبٖ نُّجِبۡ دَعۡوَتَكَ وَنَتَّبِعِ ٱلرُّسُلَۗ أَوَلَمۡ تَكُونُوٓاْ أَقۡسَمۡتُم مِّن قَبۡلُ مَا لَكُم مِّن زَوَالٖ ﴾
[إبراهِيم: 44]
﴿وأنذر الناس يوم يأتيهم العذاب فيقول الذين ظلموا ربنا أخرنا إلى أجل﴾ [إبراهِيم: 44]
Latin Alphabet Ve enzirin nase yevme ye´tıhimul azabu fe yekulullezıne zalemu rabbena ahhırna ila ecelin karıbin nucib da´veteke ve nettebiır rusul e ve lem tekunu aksemtum min kablu ma lekum min zeval |
Latin Alphabet Ve enzirin nase yevme ye’tihimul azabu fe yekulullezine zalemu rabbena ahhırna ila ecelin karibin nucib da’veteke ve nettebiır rusul(rusule), e ve lem tekunu aksemtum min kablu ma lekum min zeval(zevalin) |
Latin Alphabet Ve enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin nucib da’veteke ve nettebiır rusul(rusule), e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâl(zevâlin) |
Muhammed Esed Bunun icindir ki, insanları, azabın baslarına gelecegi Gun icin uyar; o Gun ki, zulmedenler: "Ey Rabbimiz!" derler, "Bize kısa bir sure daha ver ki Senin cagrına icabet edelim; Senin elcilerine uyup peslerinden gidelim!" (Fakat Allah da onlara:) "Siz bir vakitler kıyamet gibi, ceza gibi bir seyin sizin icin sozkonusu olmadıgına yemin edip durmuyor muydunuz?" (diye karsılık verecektir) |
Muhammed Esed Bunun içindir ki, insanları, azabın başlarına geleceği Gün için uyar; o Gün ki, zulmedenler: "Ey Rabbimiz!" derler, "Bize kısa bir süre daha ver ki Senin çağrına icabet edelim; Senin elçilerine uyup peşlerinden gidelim!" (Fakat Allah da onlara:) "Siz bir vakitler kıyamet gibi, ceza gibi bir şeyin sizin için sözkonusu olmadığına yemin edip durmuyor muydunuz?" (diye karşılık verecektir) |
Muhammet Abay veenziri-nnase yevme ye'tihimu-l`azabu feyekulu-llezine zalemu rabbena ehhirna ila ecelin karibin nucib da`veteke venettebi`i-rrusul. evelem tekunu aksemtum min kablu ma lekum min zeval |
Muhammet Abay veenẕiri-nnâse yevme ye'tîhimü-l`aẕâbü feyeḳûlü-lleẕîne żalemû rabbenâ eḫḫirnâ ilâ ecelin ḳarîbin nücib da`veteke venettebi`i-rrusül. evelem tekûnû aḳsemtüm min ḳablü mâ leküm min zevâl |
Muslim Shahin (Ey Muhammed!) Kendilerine azabın gelecegi, bu yuzden zalimlerin: «Ey Rabbimiz! Yakın bir muddete kadar bize sure ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tabi olalım» diyecekleri gun hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) «Halbuki siz daha once, sizin icin (dunyadan ahirete) gocus olmadıgına yemin etmemis miydiniz?» |
Muslim Shahin (Ey Muhammed!) Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: «Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım» diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) «Halbuki siz daha önce, sizin için (dünyadan âhirete) göçüş olmadığına yemin etmemiş miydiniz?» |
Saban Piris Insanları, kendilerine azabın gelecegi gun ile uyar. Zulmedenler: -Rabbimiz! Bizi yakın bir sureye kadar ertele de cagrına uyalım, peygamberlere tabi olalım, derler. Siz daha once, sonunuzun gelmeyecegine yemin etmemis miydiniz |
Saban Piris İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zulmedenler: -Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına uyalım, peygamberlere tabi olalım, derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz |