Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Furqan ayat 19 - الفُرقَان - Page - Juz 18
﴿فَقَدۡ كَذَّبُوكُم بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسۡتَطِيعُونَ صَرۡفٗا وَلَا نَصۡرٗاۚ وَمَن يَظۡلِم مِّنكُمۡ نُذِقۡهُ عَذَابٗا كَبِيرٗا ﴾
[الفُرقَان: 19]
﴿فقد كذبوكم بما تقولون فما تستطيعون صرفا ولا نصرا ومن يظلم منكم﴾ [الفُرقَان: 19]
Latin Alphabet Fe kad kezzebukum bima tekulune fe ma testetıy´une sarfev ve la nasra ve mey yazlim minkum nuzıkhu azaben kebıra |
Latin Alphabet Fe kad kezzebukum bima tekulune fe ma testetiune sarfan ve la nasra(nasran), ve men yazlım minkum nuzıkhu azaben kebira(kebiren) |
Latin Alphabet Fe kad kezzebûkum bimâ tekûlûne fe mâ testetîûne sarfan ve lâ nasrâ(nasran), ve men yazlım minkum nuzıkhu azâben kebîrâ(kebîren) |
Muhammed Esed (Bunun uzerine, Allah da, musriklere): "Iste (sizin tanrı yerine koydugunuz kimseler, gecmiste) ileri surdugunuz iddiaların yalan oldugunu ortaya koydular" diyecek, "artık ne (hak ettiginiz azabı) savusturabilirsiniz, ne de kendinize bir destek bulabilirsiniz! Cunku icinizden her kim (boyle bir) kotuluk islemisse, ona buyuk bir azap tattıracagız |
Muhammed Esed (Bunun üzerine, Allah da, müşriklere): "İşte (sizin tanrı yerine koyduğunuz kimseler, geçmişte) ileri sürdüğünüz iddiaların yalan olduğunu ortaya koydular" diyecek, "artık ne (hak ettiğiniz azabı) savuşturabilirsiniz, ne de kendinize bir destek bulabilirsiniz! Çünkü içinizden her kim (böyle bir) kötülük işlemişse, ona büyük bir azap tattıracağız |
Muhammet Abay fekad kezzebukum bima tekulune fema testeti`une sarfev vela nasra. vemey yazlim minkum nuzikhu `azaben kebira |
Muhammet Abay feḳad keẕẕebûküm bimâ teḳûlûne femâ testeṭî`ûne ṣarfev velâ naṣrâ. vemey yażlim minküm nüẕiḳhü `aẕâben kebîrâ |
Muslim Shahin (Bunun uzerine otekilere hitaben soyle denir:) Iste (taptıklarınız), soyledikleriniz de sizi yalancı cıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri cevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. Icinizden (kufur ve sirkle) zulmedenlere buyuk bir azap tattıracagız |
Muslim Shahin (Bunun üzerine ötekilere hitaben şöyle denir:) İşte (taptıklarınız), söyledikleriniz de sizi yalancı çıkardılar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardım temin edebilirsiniz. İçinizden (küfür ve şirkle) zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız |
Saban Piris Iste soyledikleriniz de sizi yalancı cıkardılar. Artık kendinizden azabı defetmeye de yardım etmeye de gucunuz yetmez. Sizden zalimlik edenlere buyuk azabı tattırırız |
Saban Piris İşte söyledikleriniz de sizi yalancı çıkardılar. Artık kendinizden azabı defetmeye de yardım etmeye de gücünüz yetmez. Sizden zalimlik edenlere büyük azabı tattırırız |