Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-‘Ankabut ayat 17 - العَنكبُوت - Page - Juz 20
﴿إِنَّمَا تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوۡثَٰنٗا وَتَخۡلُقُونَ إِفۡكًاۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ لَا يَمۡلِكُونَ لَكُمۡ رِزۡقٗا فَٱبۡتَغُواْ عِندَ ٱللَّهِ ٱلرِّزۡقَ وَٱعۡبُدُوهُ وَٱشۡكُرُواْ لَهُۥٓۖ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ ﴾
[العَنكبُوت: 17]
﴿إنما تعبدون من دون الله أوثانا وتخلقون إفكا إن الذين تعبدون من﴾ [العَنكبُوت: 17]
Latin Alphabet Innema ta´budune min dunillahi evsanev ve tahlukune ifka innellezıne ta´budune min dunillahi la yemlikune lekum rizkan febtegu ındellahir rizka va´buduhu veskuru leh ileyhi turceun |
Latin Alphabet Innema ta’budune min dunillahi evsanen ve tahlukune ifka(ifken), innellezine ta’budune min dunillahi la yemlikune lekum rızkan, febtegu indallahir rızka va’buduhu veskuru leh(lehu), ileyhi turceun(turceune) |
Latin Alphabet İnnemâ ta’budûne min dûnillâhi evsânen ve tahlukûne ifkâ(ifken), innellezîne ta’budûne min dûnillâhi lâ yemlikûne lekum rızkân, febtegû indallâhir rızka va’budûhu veşkurû leh(lehu), ileyhi turceûn(turceûne) |
Muhammed Esed (Ve devamla) "Siz Allah´ı bırakıp (cansız) putlara tapıyorsunuz ve boylece bir yalandan ornekler veriyorsunuz! Kuskusuz, Allah´ı bırakıp taptıgınız (o seyler ve varlıklar) size rızkınızı verebilme gucune sahip degildirler: O halde butun rızkınızı Allah katında arayın, (yalnız) O´na kulluk edin ve O´na hamd edin: cunku sonunda yine O´na donduruleceksiniz |
Muhammed Esed (Ve devamla) "Siz Allah´ı bırakıp (cansız) putlara tapıyorsunuz ve böylece bir yalandan örnekler veriyorsunuz! Kuşkusuz, Allah´ı bırakıp taptığınız (o şeyler ve varlıklar) size rızkınızı verebilme gücüne sahip değildirler: O halde bütün rızkınızı Allah katında arayın, (yalnız) O´na kulluk edin ve O´na hamd edin: çünkü sonunda yine O´na döndürüleceksiniz |
Muhammet Abay innema ta`budune min duni-llahi evsanev vetahlukune ifka. inne-llezine ta`budune min duni-llahi la yemlikune lekum rizkan febtegu `inde-llahi-rrizka va`buduhu veskuru leh. ileyhi turce`un |
Muhammet Abay innemâ ta`büdûne min dûni-llâhi evŝânev vetaḫluḳûne ifkâ. inne-lleẕîne ta`büdûne min dûni-llâhi lâ yemlikûne leküm rizḳan febtegû `inde-llâhi-rrizḳa va`büdûhü veşkürû leh. ileyhi türce`ûn |
Muslim Shahin Siz Allah’ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sozler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, size rızık veremezler. O halde rızkı Allah katında arayın. O’na kulluk edin ve O'na sukredin. Ancak O’na donduruleceksiniz |
Muslim Shahin Siz Allah’ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, size rızık veremezler. O halde rızkı Allah katında arayın. O’na kulluk edin ve O'na şükredin. Ancak O’na döndürüleceksiniz |
Saban Piris Siz, Allah’ı bırakıp, ancak uydurarak yarattıgınız putlara kulluk ediyorsunuz. Allah’tan baska kulluk ettikleriniz size bir rızık saglayamazlar, rızkı Allah katında arayın. O’na kulluk edin, O’na sukredin. O’na donduruleceksiniz |
Saban Piris Siz, Allah’ı bırakıp, ancak uydurarak yarattığınız putlara kulluk ediyorsunuz. Allah’tan başka kulluk ettikleriniz size bir rızık sağlayamazlar, rızkı Allah katında arayın. O’na kulluk edin, O’na şükredin. O’na döndürüleceksiniz |