Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Az-Zumar ayat 3 - الزُّمَر - Page - Juz 23
﴿أَلَا لِلَّهِ ٱلدِّينُ ٱلۡخَالِصُۚ وَٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِهِۦٓ أَوۡلِيَآءَ مَا نَعۡبُدُهُمۡ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَآ إِلَى ٱللَّهِ زُلۡفَىٰٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ فِي مَا هُمۡ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ كَٰذِبٞ كَفَّارٞ ﴾
[الزُّمَر: 3]
﴿ألا لله الدين الخالص والذين اتخذوا من دونه أولياء ما نعبدهم إلا﴾ [الزُّمَر: 3]
Latin Alphabet Ela lillahid dınul halıs Vellezınettehazu min dunihı evliya´ ma na´buduhum illa li yukarribuna ilellahi zulfa innellahe yahkumu beynehum fı ma hum fıhi yahtelifun innellahe la yehdı men huve kazıbun keffar |
Latin Alphabet E la lillahid dinul halis(halisu), vellezinettehazu min dunihi evliya, ma na’buduhum illa li yukarribuna ilallahi zulfa, innallahe yahkumu beynehum fi ma hum fihi yahtelifun(yahtelifune), innallahe la yehdi men huve kazibun keffar(keffarun) |
Latin Alphabet E lâ lillâhid dînul hâlis(hâlisu), vellezînettehazû min dûnihî evliyâ, mâ na’buduhum illâ li yukarribûnâ ilallâhi zulfâ, innallâhe yahkumu beynehum fî mâ hum fîhi yahtelifûn(yahtelifûne), innallâhe lâ yehdî men huve kâzibun keffâr(keffârun) |
Muhammed Esed Halis inancın yalnız Allah´a yonelmesi gerekmez mi? O´ndan baskasını dost ve koruyucu edinenler, "Biz bunlara sırf bizi Allah´a daha cok yaklastırsınlar diye kulluk ediyoruz!" (derler). Suphesiz Allah, (Kıyamet Gunu) onlar arasında (hakikatten saptıkları) her konuda mutlaka hukum verecektir, cunku Allah, (kendi kendine) yalan soyleyen ve inatla nankorluk yapan hic kimseyi rahmetiyle dogru yola ulastırmaz |
Muhammed Esed Halis inancın yalnız Allah´a yönelmesi gerekmez mi? O´ndan başkasını dost ve koruyucu edinenler, "Biz bunlara sırf bizi Allah´a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz!" (derler). Şüphesiz Allah, (Kıyamet Günü) onlar arasında (hakikatten saptıkları) her konuda mutlaka hüküm verecektir, çünkü Allah, (kendi kendine) yalan söyleyen ve inatla nankörlük yapan hiç kimseyi rahmetiyle doğru yola ulaştırmaz |
Muhammet Abay ela lillahi-ddinu-lhalis. vellezine-ttehazu min dunihi evliya'. ma na`buduhum illa liyukarribuna ile-llahi zulfa. inne-llahe yahkumu beynehum fi ma hum fihi yahtelifun. inne-llahe la yehdi men huve kazibun keffar |
Muhammet Abay elâ lillâhi-ddînü-lḫâliṣ. velleẕîne-tteḫaẕû min dûnihî evliyâ'. mâ na`büdühüm illâ liyüḳarribûnâ ile-llâhi zülfâ. inne-llâhe yaḥkümü beynehüm fî mâ hüm fîhi yaḫtelifûn. inne-llâhe lâ yehdî men hüve kâẕibün keffâr |
Muslim Shahin Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklastırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Dogrusu Allah, ayrılıga dustukleri seylerde aralarında hukum verecektir. Suphesiz Allah, yalancı ve inkarcı kimseyi dogru yola iletmez |
Muslim Shahin Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez |
Saban Piris Bil ki halis din Allah’ındır. Ondan baska veliler edinenler: -Biz bunlara, bizi Allah’a yaklastırmalarından baska bir sebeple kulluk etmiyoruz derler. Allah, anlasmazlıga dustukleri konuda aralarında hukmu verecektir. Su kadar var ki Allah; yalancı, inkarcı kimseye yol gostermez |
Saban Piris Bil ki halis din Allah’ındır. Ondan başka veliler edinenler: -Biz bunlara, bizi Allah’a yaklaştırmalarından başka bir sebeple kulluk etmiyoruz derler. Allah, anlaşmazlığa düştükleri konuda aralarında hükmü verecektir. Şu kadar var ki Allah; yalancı, inkarcı kimseye yol göstermez |