Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Ash-Shura ayat 45 - الشُّوري - Page - Juz 25
﴿وَتَرَىٰهُمۡ يُعۡرَضُونَ عَلَيۡهَا خَٰشِعِينَ مِنَ ٱلذُّلِّ يَنظُرُونَ مِن طَرۡفٍ خَفِيّٖۗ وَقَالَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّ ٱلۡخَٰسِرِينَ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ وَأَهۡلِيهِمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ أَلَآ إِنَّ ٱلظَّٰلِمِينَ فِي عَذَابٖ مُّقِيمٖ ﴾
[الشُّوري: 45]
﴿وتراهم يعرضون عليها خاشعين من الذل ينظرون من طرف خفي وقال الذين﴾ [الشُّوري: 45]
Latin Alphabet Ve terahum yu´radune aleyha hasiıyne minez zulli yenzurune min tarfin hafiyy ve kalellezıne amenu innel hasirınellezıne hasiru enfusehum ve ehlıhim yevmel kıyameh e la innez zalimıne fı azabim mukıym |
Latin Alphabet Ve terahum yu’redune aleyha hasiineminez zulli yenzurune min tarfin hafiy(hafiyyin), ve kalellezine amenu innel hasirinellezine hasiru enfusehum ve ehlihim yevmel kıyameh(kıyameti), e la innez zalimine fi azabin mukim(mukimin) |
Latin Alphabet Ve terâhum yu’redûne aleyhâ hâşiîneminez zulli yenzurûne min tarfin hafîy(hafîyyin), ve kâlellezîne âmenû innel hâsirînellezîne hasirû enfusehum ve ehlîhim yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), e lâ innez zâlimîne fî azâbin mukîm(mukîmin) |
Muhammed Esed Ve sen onları, zavallı sekilde boyunlarını bukerek (cevrelerine) goz ucuyla bakarken o (akibet)e atladıklarını goreceksin; o zaman iman edenler, "(Bu) Kıyamet Gunu husrana ugrayanlar, kendilerini ve arkalarından gidenleri mahvedenlerdir!" diyecekler. Gercek su ki zalimler, ebedi azaba mahkum olacaklar |
Muhammed Esed Ve sen onları, zavallı şekilde boyunlarını bükerek (çevrelerine) göz ucuyla bakarken o (akibet)e atladıklarını göreceksin; o zaman iman edenler, "(Bu) Kıyamet Günü hüsrana uğrayanlar, kendilerini ve arkalarından gidenleri mahvedenlerdir!" diyecekler. Gerçek şu ki zalimler, ebedi azaba mahkum olacaklar |
Muhammet Abay veterahum yu`radune `aleyha hasi`ine mine-zzulli yenzurune min tarfin hafiyy. vekale-llezine amenu inne-lhasirine-llezine hasiru enfusehum veehlihim yevme-lkiyameh. ela inne-zzalimine fi `azabim mukim |
Muhammet Abay veterâhüm yü`raḍûne `aleyhâ ḫâşi`îne mine-ẕẕülli yenżurûne min ṭarfin ḫafiyy. veḳâle-lleẕîne âmenû inne-lḫâsirîne-lleẕîne ḫasirû enfüsehüm veehlîhim yevme-lḳiyâmeh. elâ inne-żżâlimîne fî `aẕâbim müḳîm |
Muslim Shahin Atese arz olunurlarken onların, zilletten baslarını one egerek goz ucuyla gizli gizli baktıklarını goreceksin. Inananlar da: Iste asıl ziyana ugrayanlar, kıyamet gunu kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır, diyecekler. Kesinlikle biliniz ki, zalimler, surekli bir azap icindedirler |
Muslim Shahin Ateşe arz olunurlarken onların, zilletten başlarını öne eğerek göz ucuyla gizli gizli baktıklarını göreceksin. İnananlar da: İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır, diyecekler. Kesinlikle biliniz ki, zalimler, sürekli bir azap içindedirler |
Saban Piris Onların atese sunulurken alcaltılmanın korkusu ile, gizlice goz ucuyla baktıklarını gorursun. Iman edenler soyle der: -Husrana ugrayanlar, kıyamet gunu hem kendilerini, hem de ailelerini husrana ugratmıslardır, Sunu iyi bilin ki zalimler kalıcı bir azap icindedirler |
Saban Piris Onların ateşe sunulurken alçaltılmanın korkusu ile, gizlice göz ucuyla baktıklarını görürsün. İman edenler şöyle der: -Hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem de ailelerini hüsrana uğratmışlardır, Şunu iyi bilin ki zalimler kalıcı bir azap içindedirler |