Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Ash-Shura ayat 52 - الشُّوري - Page - Juz 25
﴿وَكَذَٰلِكَ أَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡكَ رُوحٗا مِّنۡ أَمۡرِنَاۚ مَا كُنتَ تَدۡرِي مَا ٱلۡكِتَٰبُ وَلَا ٱلۡإِيمَٰنُ وَلَٰكِن جَعَلۡنَٰهُ نُورٗا نَّهۡدِي بِهِۦ مَن نَّشَآءُ مِنۡ عِبَادِنَاۚ وَإِنَّكَ لَتَهۡدِيٓ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ ﴾
[الشُّوري: 52]
﴿وكذلك أوحينا إليك روحا من أمرنا ما كنت تدري ما الكتاب ولا﴾ [الشُّوري: 52]
Latin Alphabet Ve kezalike evhayna ileyke ruham min emrina ma kunte tedrı mel kitabu ve lel ımanu ve lakin cealnahu nuran nehdı bihı men nesau min ıbadina ve inneke le tehdı ila sıratım mustekıym |
Latin Alphabet Ve kezalike evhayna ileyke ruhan min emrina, ma kunte tedri mel kitabu ve lel imanu ve lakin cealnahu nuren nehdi bihi men nesau min ibadina, ve inneke le tehdi ila sıratın mustekim(mustekimin) |
Latin Alphabet Ve kezâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ, mâ kunte tedrî mel kitâbu ve lel îmânu ve lâkin cealnâhu nûren nehdî bihî men neşâu min ibâdinâ, ve inneke le tehdî ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin) |
Muhammed Esed Iste sana da (ey Muhammed,) kendi buyrugumuz altında hayat veren bir mesaj vahyettik. (Bu mesaj sana gelmeden once,) sen vahiy nedir, iman (nedir) bilmezdin ama (simdi) bu (mesajı) bir ısık yaptık ki onunla kullarımızdan diledigimizi dogru yola ulastıralım; suphesiz sen de (insanları onunla) dogru yola ulastıracaksın |
Muhammed Esed İşte sana da (ey Muhammed,) kendi buyruğumuz altında hayat veren bir mesaj vahyettik. (Bu mesaj sana gelmeden önce,) sen vahiy nedir, iman (nedir) bilmezdin ama (şimdi) bu (mesajı) bir ışık yaptık ki onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola ulaştıralım; şüphesiz sen de (insanları onunla) doğru yola ulaştıracaksın |
Muhammet Abay vekezalike evhayna ileyke ruham min emrina. ma kunte tedri me-lkitabu vele-l'imanu velakin ce`alnahu nuran nehdi bihi men nesau min `ibadina. veinneke letehdi ila siratim mustekim |
Muhammet Abay vekeẕâlike evḥaynâ ileyke rûḥam min emrinâ. mâ künte tedrî me-lkitâbü vele-l'îmânü velâkin ce`alnâhü nûran nehdî bihî men neşâü min `ibâdinâ. veinneke letehdî ilâ ṣirâṭim müsteḳîm |
Muslim Shahin Iste boylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan diledigimizi kendisiyle dogru yola eristirdigimiz bir nur kıldık. Suphesiz ki sen dogru bir yolu gostermektesin |
Muslim Shahin İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin |
Saban Piris Iste bu sekilde sana da emrimizden bir ruhu/ozu vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat, onu kullarımızdan diledigimize onunla yol gosterelim diye bir nur/aydınlatıcı kıldık. Suphesiz sen, dosdogru bir yola yoneliyorsun |
Saban Piris İşte bu şekilde sana da emrimizden bir ruhu/özü vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat, onu kullarımızdan dilediğimize onunla yol gösterelim diye bir nur/aydınlatıcı kıldık. Şüphesiz sen, dosdoğru bir yola yöneliyorsun |