Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Hud ayat 62 - هُود - Page - Juz 12
﴿قَالُواْ يَٰصَٰلِحُ قَدۡ كُنتَ فِينَا مَرۡجُوّٗا قَبۡلَ هَٰذَآۖ أَتَنۡهَىٰنَآ أَن نَّعۡبُدَ مَا يَعۡبُدُ ءَابَآؤُنَا وَإِنَّنَا لَفِي شَكّٖ مِّمَّا تَدۡعُونَآ إِلَيۡهِ مُرِيبٖ ﴾
[هُود: 62]
﴿قالوا ياصالح قد كنت فينا مرجوا قبل هذا أتنهانا أن نعبد ما﴾ [هُود: 62]
Ibni Kesir Dediler ki: Ey Salih, aramızda bundan önce kendisinden iyilik beklenmiş kimseydin sen. Şimdi kalkıp da babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi vazgeçirmek mi istiyorsun? Doğrusu, bizi çağırdığın şeyden şüphe ve endişe içindeyiz |
Gultekin Onan Dediler ki: "Ey Salih, bundan once sen icimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptıgı seylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Dogrusu biz, senin bizi davet ettigin seyden kusku verici bir tereddut icindeyiz |
Gultekin Onan Dediler ki: "Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz |
Hasan Basri Cantay «Ey Saalih, dediler, sen bundan evvel icimizde umid beslenen bir (zat) din. (Simdi) atalarımızın tapdıgı seylere tapmamızdan bizi vaz gecirmek mi istiyorsun? Senin bizi (kulluguna) da´vet etdigin (Rab) den hakıykaten sek icindeyiz, subheleniciyiz» |
Hasan Basri Cantay «Ey Saalih, dediler, sen bundan evvel içimizde ümîd beslenen bir (zât) din. (Şimdi) atalarımızın tapdığı şeylere tapmamızdan bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Senin bizi (kulluğuna) da´vet etdiğin (Rab) den hakıykaten şek içindeyiz, şübheleniciyiz» |
Iskender Ali Mihr “Ya Salih, sen bundan once aramızda, hakkında umit beslenen bir kimse olmustun!” dediler. “Babalarımızın taptıgı seylere, bizim tapmamızı sen bize nehy mi ediyorsun? Gercekten, bizi O´na davet ettigin suphe verici seyden, biz kesinlikle tereddut icindeyiz.” dediler |
Iskender Ali Mihr “Ya Salih, sen bundan önce aramızda, hakkında ümit beslenen bir kimse olmuştun!” dediler. “Babalarımızın taptığı şeylere, bizim tapmamızı sen bize nehy mi ediyorsun? Gerçekten, bizi O´na davet ettiğin şüphe verici şeyden, biz kesinlikle tereddüt içindeyiz.” dediler |