Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Ibrahim ayat 18 - إبراهِيم - Page - Juz 13
﴿مَّثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِمۡۖ أَعۡمَٰلُهُمۡ كَرَمَادٍ ٱشۡتَدَّتۡ بِهِ ٱلرِّيحُ فِي يَوۡمٍ عَاصِفٖۖ لَّا يَقۡدِرُونَ مِمَّا كَسَبُواْ عَلَىٰ شَيۡءٖۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلضَّلَٰلُ ٱلۡبَعِيدُ ﴾
[إبراهِيم: 18]
﴿مثل الذين كفروا بربهم أعمالهم كرماد اشتدت به الريح في يوم عاصف﴾ [إبراهِيم: 18]
Ibni Kesir Rabblarına küfredenlerin hali; fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. Yaptıklarından dolayı hiçbir şey elde edemezler. İşte bu, uzak bir sapıklıktır |
Gultekin Onan Rablerine kufredenlerin durumu sudur: Onların yaptıkları, fırtınalı bir gunde ruzgarın siddetle savurdugu bir kul gibidir. Kazandıklarından hic bir seye guc yetiremezler. Iste uzak bir sapıklık (icinde olmak) budur |
Gultekin Onan Rablerine küfredenlerin durumu şudur: Onların yaptıkları, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu bir kül gibidir. Kazandıklarından hiç bir şeye güç yetiremezler. İşte uzak bir sapıklık (içinde olmak) budur |
Hasan Basri Cantay Rablerini kufr-u inkar edenlerin misali sudur: yapdıkları isler fırtınalı bir gunde ruzgarın siddetle savurdugu bir kule benzer. Kazandıklarından hicbir sey´i ellerine geciremezler. Iste bu, (Hakdan) uzak sapıklıgın ta kendisidir |
Hasan Basri Cantay Rablerini küfr-ü inkâr edenlerin misâli şudur: yapdıkları işler fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şey´i ellerine geçiremezler. İşte bu, (Hakdan) uzak sapıklığın ta kendisidir |
Iskender Ali Mihr Rab´lerini inkar edenlerin amellerinin durumu, siddetli ruzgarın savurdugu kul gibidir. Iktisab ettiklerinden (kazandıklarından) bir seye kaadir olamazlar. Iste o “uzak dalalet”tir |
Iskender Ali Mihr Rab´lerini inkâr edenlerin amellerinin durumu, şiddetli rüzgârın savurduğu kül gibidir. İktisab ettiklerinden (kazandıklarından) bir şeye kaadir olamazlar. İşte o “uzak dalâlet”tir |