Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Isra’ ayat 44 - الإسرَاء - Page - Juz 15
﴿تُسَبِّحُ لَهُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ ٱلسَّبۡعُ وَٱلۡأَرۡضُ وَمَن فِيهِنَّۚ وَإِن مِّن شَيۡءٍ إِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمۡدِهِۦ وَلَٰكِن لَّا تَفۡقَهُونَ تَسۡبِيحَهُمۡۚ إِنَّهُۥ كَانَ حَلِيمًا غَفُورٗا ﴾
[الإسرَاء: 44]
﴿تسبح له السموات السبع والأرض ومن فيهن وإن من شيء إلا يسبح﴾ [الإسرَاء: 44]
Ibni Kesir Yedi gök, yeryüzü ve içinde bulunanlar; O´nu tesbih ederler. O´nu hamd ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur. Ama siz, onların tesbihlerini anlamazsınız. Muhakkak ki O; Halim, Gafur olandır |
Gultekin Onan Yedi gok, yer ve bunların icindekiler O´nu tesbih eder; O´nu ovgu ile tesbih etmeyen hic bir sey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Suphesiz O halim olandır, bagıslayandır |
Gultekin Onan Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O´nu tesbih eder; O´nu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O halim olandır, bağışlayandır |
Hasan Basri Cantay Yedi gokle yer ve bunların icinde bulunan (melekler, cinler, insan) lar onu tesbih (ve tenzih) eder (ler). Hic bir sey haaric degil, hepsi Ona hamd ile tesbih eder. Fakat siz, onların tesbihini iyi anlamazsınız. O, hakıykaten halimdir, gercekden yarlıgayıcıdır |
Hasan Basri Cantay Yedi gökle yer ve bunların içinde bulunan (melekler, cinler, insan) lar onu tesbîh (ve tenzîh) eder (ler). Hiç bir şey haaric değil, hepsi Ona hamd ile tesbîh eder. Fakat siz, onların tesbihini iyi anlamazsınız. O, hakıykaten halimdir, gerçekden yarlığayıcıdır |
Iskender Ali Mihr kat gokler ve yeryuzu ve onlarda bulunanlar, O´nu (Allah´ı) tesbih ederler. O´nu hamd ile tesbih etmeyen bir sey yoktur. Ve fakat onların tesbihlerini siz fıkıh edemezsiniz (anlayamazsınız, idrak edemezsiniz). Muhakkak ki O; Hakim´dir, Gafur´dur (magfiret edendir) |
Iskender Ali Mihr kat gökler ve yeryüzü ve onlarda bulunanlar, O´nu (Allah´ı) tesbih ederler. O´nu hamd ile tesbih etmeyen bir şey yoktur. Ve fakat onların tesbihlerini siz fıkıh edemezsiniz (anlayamazsınız, idrak edemezsiniz). Muhakkak ki O; Hakîm´dir, Gafûr´dur (mağfiret edendir) |