Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Saba’ ayat 12 - سَبإ - Page - Juz 22
﴿وَلِسُلَيۡمَٰنَ ٱلرِّيحَ غُدُوُّهَا شَهۡرٞ وَرَوَاحُهَا شَهۡرٞۖ وَأَسَلۡنَا لَهُۥ عَيۡنَ ٱلۡقِطۡرِۖ وَمِنَ ٱلۡجِنِّ مَن يَعۡمَلُ بَيۡنَ يَدَيۡهِ بِإِذۡنِ رَبِّهِۦۖ وَمَن يَزِغۡ مِنۡهُمۡ عَنۡ أَمۡرِنَا نُذِقۡهُ مِنۡ عَذَابِ ٱلسَّعِيرِ ﴾
[سَبإ: 12]
﴿ولسليمان الريح غدوها شهر ورواحها شهر وأسلنا له عين القطر ومن الجن﴾ [سَبإ: 12]
Ibni Kesir Süleyman´a da rüzgarı, gündüz estiğinde gidişi bir aylık mesafedir. Akşamleyin de gelişi bir aylık mesafedir. Ve onun için su gibi erimiş bakır akıttık. Cinnlerden de Rabbının izniyle elinin altında iş göreni verdik. Onlardan her kim, Bizim emrimizden çıkarsa; ona alevli ateşin azabından tattırırız |
Gultekin Onan Suleyman icin de, sabah gidisi bir ay, aksam donusu bir ay (mesafe) olan ruzgara boyun egdirdik); erimis bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında rabbinin izniyle is goren bir kısım cinler vardı. Onlardan kim bizim buyrugumuzdan cıkıp sapacak olsa, ona cılgın atesin azabından tattırırdık |
Gultekin Onan Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim bizim buyruğumuzdan çıkıp sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından tattırırdık |
Hasan Basri Cantay Suleymana da ruzgarı (musahhar kıldık) ki sabahı bir ay (lık yol), aksamı bir ay (lık yol) du. Erimis bakır ma´denini ona sel gibi, akıtdık. Onunde, Rabbinin izniyle, is goren ba´zı cinler de vardı. Iclerinden kim bizim emrimizden ayrılıb saparsa ona cılgın azabdan tatdırırdık |
Hasan Basri Cantay Süleymana da rüzgârı (müsahhar kıldık) ki sabahı bir ay (lık yol), akşamı bir ay (lık yol) du. Erimiş bakır ma´denini ona sel gibi, akıtdık. Önünde, Rabbinin izniyle, iş gören ba´zı cinler de vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden ayrılıb saparsa ona çılgın azâbdan tatdırırdık |
Iskender Ali Mihr Ve sabah gidisi ile bir aylık, aksam gelisi ile bir aylık mesafeyi kateden ruzgar, Suleyman icindi (onun emrine vermistik). Erimis bakırı, kaynagından onun icin akıttık. Ve cinlerden, Rabbinin izniyle onun elinin altında (emrinde) calısanlar vardı. Onlardan kim emrimizden cıkarsa, ona alevli atesin azabını tattırırız (tattırdık) |
Iskender Ali Mihr Ve sabah gidişi ile bir aylık, akşam gelişi ile bir aylık mesafeyi kateden rüzgâr, Süleyman içindi (onun emrine vermiştik). Erimiş bakırı, kaynağından onun için akıttık. Ve cinlerden, Rabbinin izniyle onun elinin altında (emrinde) çalışanlar vardı. Onlardan kim emrimizden çıkarsa, ona alevli ateşin azabını tattırırız (tattırdık) |