Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah FaTir ayat 41 - فَاطِر - Page - Juz 22
﴿۞ إِنَّ ٱللَّهَ يُمۡسِكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ أَن تَزُولَاۚ وَلَئِن زَالَتَآ إِنۡ أَمۡسَكَهُمَا مِنۡ أَحَدٖ مِّنۢ بَعۡدِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ كَانَ حَلِيمًا غَفُورٗا ﴾
[فَاطِر: 41]
﴿إن الله يمسك السموات والأرض أن تزولا ولئن زالتا إن أمسكهما من﴾ [فَاطِر: 41]
Ibni Kesir Muhakkak ki zail olmasınlar diye gökleri ve yeri tutan Allah´tır. Eğer zail olurlarsa, andolsun ki; bundan sonra onları kimse tutamaz. Şüphesiz ki O; Halim, Gafur olandır |
Gultekin Onan Suphesiz Tanrı, gokleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eger zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Dogrusu O, halimdir, bagıslayandır |
Gultekin Onan Şüphesiz Tanrı, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, halimdir, bağışlayandır |
Hasan Basri Cantay Subhesiz ki Allah gokleri ve yeri zeval bulmalarından (korumak icin bizzat) tutmakdadır. Eger onlar zeval bulurlarsa andolsun ki, ondan sonra kimse bunları tutamaz. Hakıykaten o (Allah) ukuubetde aceleci degildir. Cok yarlıgayıcıdır |
Hasan Basri Cantay Şübhesiz ki Allah gökleri ve yeri zeval bulmalarından (korumak için bizzat) tutmakdadır. Eğer onlar zeval bulurlarsa andolsun ki, ondan sonra kimse bunları tutamaz. Hakıykaten o (Allah) ukuubetde aceleci değildir. Çok yarlığayıcıdır |
Iskender Ali Mihr Muhakkak ki Allah, gokleri ve yeri, zail olurlar diye (zail olmaması icin) tutuyor. Gercekten ikisi de zail olurlarsa (yok olurlarsa), ondan sonra, o ikisini (gokleri ve yeri) O´ndan (Allah´tan) baska tutacak (yoktur). Muhakkak ki O; Halim´dir, Gafur´dur (gunahları sevaba ceviren) |
Iskender Ali Mihr Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri, zail olurlar diye (zail olmaması için) tutuyor. Gerçekten ikisi de zail olurlarsa (yok olurlarsa), ondan sonra, o ikisini (gökleri ve yeri) O´ndan (Allah´tan) başka tutacak (yoktur). Muhakkak ki O; Halîm´dir, Gafûr´dur (günahları sevaba çeviren) |