Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Az-Zukhruf ayat 49 - الزُّخرُف - Page - Juz 25
﴿وَقَالُواْ يَٰٓأَيُّهَ ٱلسَّاحِرُ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِندَكَ إِنَّنَا لَمُهۡتَدُونَ ﴾
[الزُّخرُف: 49]
﴿وقالوا ياأيها الساحر ادع لنا ربك بما عهد عندك إننا لمهتدون﴾ [الزُّخرُف: 49]
Ibni Kesir Ve dediler ki: Ey sihirbaz; sana verdiği ahde göre Rabbına bizim için dua et. Muhakkak biz, hidayete eriştirilmiş olacağız |
Gultekin Onan Ve onlar dediler ki: "Ey buyucu, sende olan ahdi (sana verdigi sozu) adına bizim icin rabbine dua et; gercekten biz hidayete gelmis olacagız |
Gultekin Onan Ve onlar dediler ki: "Ey büyücü, sende olan ahdi (sana verdiği sözü) adına bizim için rabbine dua et; gerçekten biz hidayete gelmiş olacağız |
Hasan Basri Cantay (Azabı gorunce) dediler ki: «Ey sihir yapan, bizim icin Rabbine, sana olan va´di vech ile, dua et. Muhakkak biz dogru yola kavusdurulmus olacagız» |
Hasan Basri Cantay (Azâbı görünce) dediler ki: «Ey sihir yapan, bizim için Rabbine, sana olan va´di vech ile, düâ et. Muhakkak biz doğru yola kavuşdurulmuş olacağız» |
Iskender Ali Mihr Ve (onlar): “Ey sihirbaz, senin Allah´a olan ahdin hurmetine, Rabbine bizim icin dua et (bu azabı kaldırsın)! ( O taktirde) gercekten biz, mutlaka hidayet uzere oluruz.” dediler |
Iskender Ali Mihr Ve (onlar): “Ey sihirbaz, senin Allah´a olan ahdin hürmetine, Rabbine bizim için dua et (bu azabı kaldırsın)! ( O taktirde) gerçekten biz, mutlaka hidayet üzere oluruz.” dediler |