Quran with Turkish_Modern translation - Surah Al-Anbiya’ ayat 40 - الأنبيَاء - Page - Juz 17
﴿بَلۡ تَأۡتِيهِم بَغۡتَةٗ فَتَبۡهَتُهُمۡ فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ ﴾
[الأنبيَاء: 40]
﴿بل تأتيهم بغتة فتبهتهم فلا يستطيعون ردها ولا هم ينظرون﴾ [الأنبيَاء: 40]
| Islam House Şüphesiz o (tehdit edildikleri azap) onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşkınlıktan dondurup bırakacak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek, ne de kendilerine göz açtırılacak |
| Yasar Nuri Ozturk Dogrusu su ki, o onlara ansızın gelecek de onları saskınlıktan donduracak. Artık ne onu geri cevirmeye gucleri yetecek ne de yuzlerine bakılacak |
| Yasar Nuri Ozturk Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak |
| Yasar Nuri Ozturk Dogrusu su ki, o onlara ansızın gelecek de onları saskınlıktan donduracak. Artık ne onu geri cevirmeye gucleri yetecek ne de yuzlerine bakılacak |
| Yasar Nuri Ozturk Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak |
| Y. N. Ozturk Dogrusu su ki, o onlara ansızın gelecek de onları saskınlıktan donduracak. Artık ne onu geri cevirmeye gucleri yetecek ne de yuzlerine bakılacak |
| Y. N. Ozturk Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak |