Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Saba’ ayat 15 - سَبإ - Page - Juz 22
﴿لَقَدۡ كَانَ لِسَبَإٖ فِي مَسۡكَنِهِمۡ ءَايَةٞۖ جَنَّتَانِ عَن يَمِينٖ وَشِمَالٖۖ كُلُواْ مِن رِّزۡقِ رَبِّكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لَهُۥۚ بَلۡدَةٞ طَيِّبَةٞ وَرَبٌّ غَفُورٞ ﴾
[سَبإ: 15]
﴿لقد كان لسبإ في مسكنهم آية جنتان عن يمين وشمال كلوا من﴾ [سَبإ: 15]
Tefhim Ul Kuran Andolsun, Sebe (halkı)nın oturdugu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sagdan ve soldan iki bahceliydi. (Onlara demistik ki:) «Rabbinizin rızkından yiyin ve O´na sukredin. Guzel bir sehir ve bagıslamakta olan bir Rabb(iniz var).» |
Shaban Britch Sebe halkı icin, ulkelerinde bir ayet vardı: Biri sagda, digeri solda iki bahceleri vardı. Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na sukredin. Guzel bir belde ve cok bagıslayıcı bir Rab |
Shaban Britch Sebe halkı için, ülkelerinde bir ayet vardı: Biri sağda, diğeri solda iki bahçeleri vardı. Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na şükredin. Güzel bir belde ve çok bağışlayıcı bir Rab |
Suat Yildirim Gercekten Sebe' halkına, oturdukları diyarda bir ibret dersi vardı. Onların meskenleri sagdan soldan iki bahce ile cevrili idi. Peygamberleri kendilerine dedi ki: “Allah’ın nimetlerinden yiyiniz, iciniz, O’na sukrediniz. Ne hos bir diyar! Ne iyi, ne musamahalı ve bagıslayıcı bir Rab!” |
Suat Yildirim Gerçekten Sebe' halkına, oturdukları diyarda bir ibret dersi vardı. Onların meskenleri sağdan soldan iki bahçe ile çevrili idi. Peygamberleri kendilerine dedi ki: “Allah’ın nimetlerinden yiyiniz, içiniz, O’na şükrediniz. Ne hoş bir diyar! Ne iyi, ne müsamahalı ve bağışlayıcı bir Rab!” |
Suleyman Ates Andolsun (Kahtan oglu, Ya'rub oglu...) Sebe (ogulların)ın oturdukları yerlerde de bir ibret vardır: (O meskenler) Sagdan, soldan iki bahce (ile cevrili idi. Onlara): "Rabbinizin rızkından yeyin de O'na sukredin! Hos (bir) ulke, cok bagıslayan Rab!" (denilmisti) |
Suleyman Ates Andolsun (Kahtan oğlu, Ya'rub oğlu...) Sebe (oğulların)ın oturdukları yerlerde de bir ibret vardır: (O meskenler) Sağdan, soldan iki bahçe (ile çevrili idi. Onlara): "Rabbinizin rızkından yeyin de O'na şükredin! Hoş (bir) ülke, çok bağışlayan Rab!" (denilmişti) |