Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Saba’ ayat 42 - سَبإ - Page - Juz 22
﴿فَٱلۡيَوۡمَ لَا يَمۡلِكُ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٖ نَّفۡعٗا وَلَا ضَرّٗا وَنَقُولُ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ ذُوقُواْ عَذَابَ ٱلنَّارِ ٱلَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ ﴾
[سَبإ: 42]
﴿فاليوم لا يملك بعضكم لبعض نفعا ولا ضرا ونقول للذين ظلموا ذوقوا﴾ [سَبإ: 42]
Tefhim Ul Kuran Artık bugun, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar saglamaya gucu yetmez. Biz de o zulmetmekte olanlara deriz ki: «Yalanlamakta oldugunuz atesin azabını tadın.» |
Shaban Britch O gun, birbirinize fayda da zarar da vermeye malik degilsiniz. Zalimlere soyle deriz: Yalanlamıs oldugunuz ates azabını tadın |
Shaban Britch O gün, birbirinize fayda da zarar da vermeye malik değilsiniz. Zalimlere şöyle deriz: Yalanlamış olduğunuz ateş azabını tadın |
Suat Yildirim Iste bugun kiminiz kiminize ne fayda, ne de zarar vermeye guc yetiremezsiniz.O kafirlere de diyecegiz ki: “Yalan saydıgınız o ates azabını tadın da yalan mıymıs gercek miymis soyleyin bakalım!” |
Suat Yildirim İşte bugün kiminiz kiminize ne fayda, ne de zarar vermeye güç yetiremezsiniz.O kâfirlere de diyeceğiz ki: “Yalan saydığınız o ateş azabını tadın da yalan mıymış gerçek miymiş söyleyin bakalım!” |
Suleyman Ates O gun birinizin, digerine ne bir fayda, ne de zarar vermege gucu yeter. Biz zulmedenlere: "Yalanlamakta oldugunuz ates azabını tadın!" deriz |
Suleyman Ates O gün birinizin, diğerine ne bir fayda, ne de zarar vermeğe gücü yeter. Biz zulmedenlere: "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın!" deriz |