Quran with Turkish translation - Surah Ibrahim ayat 10 - إبراهِيم - Page - Juz 13
﴿۞ قَالَتۡ رُسُلُهُمۡ أَفِي ٱللَّهِ شَكّٞ فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ يَدۡعُوكُمۡ لِيَغۡفِرَ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمۡ وَيُؤَخِّرَكُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗىۚ قَالُوٓاْ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا تُرِيدُونَ أَن تَصُدُّونَا عَمَّا كَانَ يَعۡبُدُ ءَابَآؤُنَا فَأۡتُونَا بِسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٖ ﴾
[إبراهِيم: 10]
﴿قالت رسلهم أفي الله شك فاطر السموات والأرض يدعوكم ليغفر لكم من﴾ [إبراهِيم: 10]
Abdulbaki Golpinarli Peygamberleri, Allah'tan suphe edilir mi dediler, gokleri ve yeryuzunu yaratandır o; suclarınızı ortmek ve muayyen vakte dek size muhlet vermek icin cagırmada sizi. Siz de dediler, bizim gibi insansanız ancak; bizi atalarımızın taptıklarından vazgecirmek istiyorsunuz, oyleyse apacık bir delil gosterin bize |
Adem Ugur Peygamberleri dedi ki: Gokleri ve yeri yaratan Allah hakkında suphe mi var? Halbuki O, sizin gunahlarınızdan bir kısmını bagıslamak ve sizi muayyen bir vakte kadar yasatmak icin sizi (hak dine) cagırıyor. Onlar dediler ki: Siz de bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsiniz. Siz bizi atalarımızın tapmıs oldugu seylerden dondurmek istiyorsunuz. Oyleyse bize, apacık bir delil getirin |
Adem Ugur Peygamberleri dedi ki: Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? Halbuki O, sizin günahlarınızdan bir kısmını bağışlamak ve sizi muayyen bir vakte kadar yaşatmak için sizi (hak dine) çağırıyor. Onlar dediler ki: Siz de bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsiniz. Siz bizi atalarımızın tapmış olduğu şeylerden döndürmek istiyorsunuz. Öyleyse bize, apaçık bir delil getirin |
Ali Bulac Resulleri dedi ki: "Allah hakkında mı suphe (ediyorsunuz)? O, gokleri ve yeri yaratandır; O, sizi, gunahlarınızı bagıslamak icin davet etmekte ve sizi adı konulmus bir sureye kadar erteliyor." Dediler ki: "Siz, bizim benzerimiz olan birer beserden baskası degilsiniz. Siz bizi, babalarımızın taptıklarından cevirip-engellemek istiyorsunuz, oyleyse bize apacık bir delil getirin |
Ali Bulac Resulleri dedi ki: "Allah hakkında mı şüphe (ediyorsunuz)? O, gökleri ve yeri yaratandır; O, sizi, günahlarınızı bağışlamak için davet etmekte ve sizi adı konulmuş bir süreye kadar erteliyor." Dediler ki: "Siz, bizim benzerimiz olan birer beşerden başkası değilsiniz. Siz bizi, babalarımızın taptıklarından çevirip-engellemek istiyorsunuz, öyleyse bize apaçık bir delil getirin |
Ali Fikri Yavuz Peygamberleri de (onlara) soyle demisti: “- Hic gokleri ve yeri yaratan Allah’ın birliginde suphe edilir mi? O, gunahlarınızı bagıslamak icin sizi hak dine cagırıyor ve belirli bir vakte kadar size musaade ediyor.” Onlar da (Peygamberlerine) dediler ki: “- Siz de bizim gibi bir insansınız, bizi babalarımızın taptıkları seylerden (putlardan) cevirmek istiyorsunuz. O halde, dogrulugunu isbat eder acık bir delil bize getirin.” |
Ali Fikri Yavuz Peygamberleri de (onlara) şöyle demişti: “- Hiç gökleri ve yeri yaratan Allah’ın birliğinde şüphe edilir mi? O, günahlarınızı bağışlamak için sizi hak dine çağırıyor ve belirli bir vakte kadar size müsaade ediyor.” Onlar da (Peygamberlerine) dediler ki: “- Siz de bizim gibi bir insansınız, bizi babalarımızın taptıkları şeylerden (putlardan) çevirmek istiyorsunuz. O halde, doğruluğunu isbat eder açık bir delil bize getirin.” |
Celal Y Ld R M Peygamberleri onlara dediler ki: «Gecmiste hicbir ornegi ve benzeri olmaksızın gokleri ve yeri yaratan ; gunahlarınızdan temizleyip bagıslamak icin sizi davet eden ve sizi belli bir sureye kadar (yok etmeyip) geciktiren Allah hakkında mı suphe ediyorsunuz ?! Onlar, «siz de bizim gibi insansınız, babalarımızın taptıklarından bizi alıkoymak istiyorsunuz. O halde bize acık belge ve delil getirin» dediler |
Celal Y Ld R M Peygamberleri onlara dediler ki: «Geçmişte hiçbir örneği ve benzeri olmaksızın gökleri ve yeri yaratan ; günahlarınızdan temizleyip bağışlamak için sizi davet eden ve sizi belli bir süreye kadar (yok etmeyip) geciktiren Allah hakkında mı şüphe ediyorsunuz ?! Onlar, «siz de bizim gibi insansınız, babalarımızın taptıklarından bizi alıkoymak istiyorsunuz. O halde bize açık belge ve delil getirin» dediler |