Quran with Turkish translation - Surah Al-Anbiya’ ayat 45 - الأنبيَاء - Page - Juz 17
﴿قُلۡ إِنَّمَآ أُنذِرُكُم بِٱلۡوَحۡيِۚ وَلَا يَسۡمَعُ ٱلصُّمُّ ٱلدُّعَآءَ إِذَا مَا يُنذَرُونَ ﴾
[الأنبيَاء: 45]
﴿قل إنما أنذركم بالوحي ولا يسمع الصم الدعاء إذا ما ينذرون﴾ [الأنبيَاء: 45]
Abdulbaki Golpinarli De ki: Ben sizi vahiyle korkutup duruyorum ancak, fakat sagırlar, korkutuldukları zaman da kendilerini davet edenin sozunu duymazlar |
Adem Ugur De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sagır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu cagrıyı duymazlar |
Adem Ugur De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar |
Ali Bulac De ki: "Ben sizi yalnızca vahy ile uyarıp-korkutuyorum. Ancak sagır olanlar, uyarıldıklarında cagrıyı isitmezler |
Ali Bulac De ki: "Ben sizi yalnızca vahy ile uyarıp-korkutuyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler |
Ali Fikri Yavuz (Ey Rasulum, kafirlere) de ki: “- Ben sizi ancak vahy ile (Kur’an’la) korkutuyorum.” Amma onlar ne kadar korkutulsalar (faydası yok, cunku) sagırlar daveti isitmezler |
Ali Fikri Yavuz (Ey Rasûlüm, kâfirlere) de ki: “- Ben sizi ancak vahy ile (Kur’an’la) korkutuyorum.” Amma onlar ne kadar korkutulsalar (faydası yok, çünkü) sağırlar daveti işitmezler |
Celal Y Ld R M De ki: Ben ancak sizi vahiy ile uyarıyorum. Ama ne kadar uyarılsalar da sagırlar uyarı davetini isitmezler |
Celal Y Ld R M De ki: Ben ancak sizi vahiy ile uyarıyorum. Ama ne kadar uyarılsalar da sağırlar uyarı davetini işitmezler |