×

Festecabe lehüm rabbühüm ennı la üdıy´u amele amilim minküm min zekerin ev 3:195 Turkish_Alphabet translation

Quran infoTurkish_AlphabetSurah al-‘Imran ⮕ (3:195) ayat 195 in Turkish_Alphabet

3:195 Surah al-‘Imran ayat 195 in Turkish_Alphabet (الحروف التركية)

Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah al-‘Imran ayat 195 - آل عِمران - Page - Juz 4

﴿فَٱسۡتَجَابَ لَهُمۡ رَبُّهُمۡ أَنِّي لَآ أُضِيعُ عَمَلَ عَٰمِلٖ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوۡ أُنثَىٰۖ بَعۡضُكُم مِّنۢ بَعۡضٖۖ فَٱلَّذِينَ هَاجَرُواْ وَأُخۡرِجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَأُوذُواْ فِي سَبِيلِي وَقَٰتَلُواْ وَقُتِلُواْ لَأُكَفِّرَنَّ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡ وَلَأُدۡخِلَنَّهُمۡ جَنَّٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ ثَوَابٗا مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ عِندَهُۥ حُسۡنُ ٱلثَّوَابِ ﴾
[آل عِمران: 195]

Festecabe lehüm rabbühüm ennı la üdıy´u amele amilim minküm min zekerin ev ünsa* ba´duküm min ba´d* fellezıne haceru ve uhricu min diyarihim ve uzu fı sebılı ve katelu ve kutilu le ükeffiranne anhüm seyyiatihim ve le üdhılennehüm cennatin tecrı min tahtihel enhar* sevabem min ındillah* vallahü ındehu husnüs sevab

❮ Previous Next ❯

ترجمة: فاستجاب لهم ربهم أني لا أضيع عمل عامل منكم من ذكر أو, باللغة الحروف التركية

﴿فاستجاب لهم ربهم أني لا أضيع عمل عامل منكم من ذكر أو﴾ [آل عِمران: 195]

Latin Alphabet
Festecabe lehum rabbuhum ennı la udıy´u amele amilim minkum min zekerin ev unsa* ba´dukum min ba´d* fellezıne haceru ve uhricu min diyarihim ve uzu fı sebılı ve katelu ve kutilu le ukeffiranne anhum seyyiatihim ve le udhılennehum cennatin tecrı min tahtihel enhar* sevabem min ındillah* vallahu ındehu husnus sevab
Latin Alphabet
Festecabe lehum rabbuhum enni la udiu amele amilin minkum min zekerin ev unsa, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezine haceru ve uhricu min diyarihim ve uzu fi sebili ve katelu ve kutilu le ukeffirenne anhum seyyiatihim ve le udhılennehum cennatin tecri min tahtihal enhar(enharu), sevaben min indillah(indillahi) vallahu indehu husnus sevab(sevabi)
Latin Alphabet
Festecâbe lehum rabbuhum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), sevâben min indillâh(indillâhi) vallâhu indehû husnus sevâb(sevâbi)
Muhammed Esed
Ve Rableri onların dualarını soyle cevaplar: "Ister erkek, ister kadın olsun, (Benim yolumda) caba gosterenlerden hic kimsenin cabasını bosa cıkarmayacagım: (cunku) hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulum ve kotuluk diyarından kacanlara, yurtlarından surulenlere, Benim yolumda eziyet cekenlere ve (bu yolda) savasıp oldurulenlere gelince; onların kotuluklerini mutlaka silecegim ve onları, Allah´tan bir mukafat olarak, icinden ırmaklar akan hasbahcelere sokacagım: Zira mukafatların en guzeli, Allah katında olanıdır
Muhammed Esed
Ve Rableri onların dualarını şöyle cevaplar: "İster erkek, ister kadın olsun, (Benim yolumda) çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım: (çünkü) hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulüm ve kötülük diyarından kaçanlara, yurtlarından sürülenlere, Benim yolumda eziyet çekenlere ve (bu yolda) savaşıp öldürülenlere gelince; onların kötülüklerini mutlaka sileceğim ve onları, Allah´tan bir mükafat olarak, içinden ırmaklar akan hasbahçelere sokacağım: Zira mükafatların en güzeli, Allah katında olanıdır
Muhammet Abay
festecabe lehum rabbuhum enni la udi`u `amele `amilim minkum min zekerin ev unsa. ba`dukum mim ba`d. fellezine haceru veuhricu min diyarihim veuzu fi sebili vekatelu vekutilu leukeffiranne `anhum seyyiatihim veleudhilennehum cennatin tecri min tahtihe-l'enhar. sevabem min `indi-llah. vellahu `indehu husnu-ssevab
Muhammet Abay
festecâbe lehüm rabbühüm ennî lâ üḍî`u `amele `âmilim minküm min ẕekerin ev ünŝâ. ba`ḍuküm mim ba`ḍ. felleẕîne hâcerû veuḫricû min diyârihim veûẕû fî sebîlî veḳâtelû veḳutilû leükeffiranne `anhüm seyyiâtihim veleüdḫilennehüm cennâtin tecrî min taḥtihe-l'enhâr. ŝevâbem min `indi-llâh. vellâhü `indehû ḥusnü-ŝŝevâb
Muslim Shahin
Rableri de, onların bu dualarına icabet eder (ve der) ki: Ben, icinizden erkek olsun, kadın olsun, hicbir amel sahibinin amelini asla zayi etmem; (zira kadın ve erkek olarak siz), birbirinizden (olma) siniz. Hicret edenlerin, ulkelerinden surulup cıkarılanların, benim yolumda eziyet cekenlerin, savasanların ve (savasta sehid olarak) oldurulenlerin, Allah katından (yaptıklarının] sevabı olarak, kusurlarını mutlaka ortecegim ve onları, (agacları) altından ırmaklar akan cennetlere sokacagım. Mukafatın en guzeli Allah katındadır
Muslim Shahin
Rableri de, onların bu dualarına icabet eder (ve der) ki: Ben, içinizden erkek olsun, kadın olsun, hiçbir amel sahibinin amelini asla zayi etmem; (zira kadın ve erkek olarak siz), birbirinizden (olma) siniz. Hicret edenlerin, ülkelerinden sürülüp çıkarılanların, benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve (savaşta şehîd olarak) öldürülenlerin, Allah katından (yaptıklarının] sevabı olarak, kusurlarını mutlaka örteceğim ve onları, (ağaçları) altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır
Saban Piris
Allah da onların duasına karsılık verdi: -Ben, sizden erkek veya kadın hic bir calısanın amelini zayi etmem, siz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, memleketlerinden cıkarılanlar, benim yolumda iskence edilenler, savasan ve oldurulenlerin, elbette gunahlarını ortecegim ve onları alt taraflarından ırmakların aktıgı cennetlere girdirecegim. Allah katından bir mukafat olarak... Mukafatın en guzeli Allah katındandır
Saban Piris
Allah da onların duasına karşılık verdi: -Ben, sizden erkek veya kadın hiç bir çalışanın amelini zayi etmem, siz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, memleketlerinden çıkarılanlar, benim yolumda işkence edilenler, savaşan ve öldürülenlerin, elbette günahlarını örteceğim ve onları alt taraflarından ırmakların aktığı cennetlere girdireceğim. Allah katından bir mükafat olarak... Mükafatın en güzeli Allah katındandır
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek