Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Saba’ ayat 3 - سَبإ - Page - Juz 22
﴿وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَا تَأۡتِينَا ٱلسَّاعَةُۖ قُلۡ بَلَىٰ وَرَبِّي لَتَأۡتِيَنَّكُمۡ عَٰلِمِ ٱلۡغَيۡبِۖ لَا يَعۡزُبُ عَنۡهُ مِثۡقَالُ ذَرَّةٖ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَلَا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَآ أَصۡغَرُ مِن ذَٰلِكَ وَلَآ أَكۡبَرُ إِلَّا فِي كِتَٰبٖ مُّبِينٖ ﴾
[سَبإ: 3]
﴿وقال الذين كفروا لا تأتينا الساعة قل بلى وربي لتأتينكم عالم الغيب﴾ [سَبإ: 3]
Latin Alphabet Ve kalellesıne keferu la te´tınes saah kul bela ve rabbı le te´tiyennekum alimil gayb la ya´zubu anhu miskalu zerratin fis semavati ve la fil erdı ve la asgaru min zalike ve la ekberu illa fı kitabim mubın |
Latin Alphabet Ve kalellezine keferu la te’tines saah(saatu), kul bela ve rabbi le te’tiyennekum alimil gayb(gaybi), la ya’zubu anhu miskalu zerretin fis semavati ve la fil ardı ve la asgaru min zalike ve la ekberu illa fi kitabin mubin(mubinin) |
Latin Alphabet Ve kâlellezîne keferû lâ te’tînes sâah(sâatu), kul belâ ve rabbî le te’tiyennekum âlimil gayb(gaybi), lâ ya’zubu anhu miskâlu zerretin fîs semâvâti ve lâ fîl ardı ve lâ asgaru min zâlike ve lâ ekberu illâ fî kitâbin mubîn(mubînin) |
Muhammed Esed Ama hakikati inkara sartlanmıs olanlar, "Kıyamet Saati bizi asla bulmaz!" diye dusunurler. De ki: "Hayır, insan kavrayısının otesindeki her seyi bilen Rabbimin hakkı icin o mutlaka sizi bulacaktır!" Goklerde ve yerde zerre kadar bir sey bile O´nun bilgisinden kacamaz; ve bundan daha kucuk veya daha buyuk bir sey yoktur ki (O´nun) apacık fermanında yer almasın |
Muhammed Esed Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, "Kıyamet Saati bizi asla bulmaz!" diye düşünürler. De ki: "Hayır, insan kavrayışının ötesindeki her şeyi bilen Rabbimin hakkı için o mutlaka sizi bulacaktır!" Göklerde ve yerde zerre kadar bir şey bile O´nun bilgisinden kaçamaz; ve bundan daha küçük veya daha büyük bir şey yoktur ki (O´nun) apaçık fermanında yer almasın |
Muhammet Abay vekale-llezine keferu la te'tine-ssa`ah. kul bela verabbi lete'tiyennekum `alimi-lgaybi. la ya`zubu `anhu miskalu zerratin fi-ssemavati vela fi-l'ardi vela asgaru min zalike vela ekberu illa fi kitabim mubin |
Muhammet Abay veḳâle-lleẕîne keferû lâ te'tîne-ssâ`ah. ḳul belâ verabbî lete'tiyenneküm `âlimi-lgaybi. lâ ya`zübü `anhü miŝḳâlü ẕerratin fi-ssemâvâti velâ fi-l'arḍi velâ aṣgaru min ẕâlike velâ ekberu illâ fî kitâbim mübîn |
Muslim Shahin Inkarcılar: Kıyamet bize gelmeyecek, dediler. De ki: Hayır! Gaybı bilen Rabbim hakkı icin o, mutlaka size gelecektir. Goklerde ve yerde zerre miktarı bir sey bile O’ndan gizli kalmaz. Bundan daha kucuk ve daha buyugu de suphesiz, apacık kitaptadır (yazılıdır) |
Muslim Shahin İnkarcılar: Kıyamet bize gelmeyecek, dediler. De ki: Hayır! Gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile O’ndan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de şüphesiz, apaçık kitaptadır (yazılıdır) |
Saban Piris Inkar edenler: -Kıyamet bize gelmeyecek, dediler. De ki: -Hayır, Rabbi’me yemin ederim ki, o size mutlaka gelecektir. Goklerde ve yerde zerre miktarı bir sey bile gaybı bilenden gizli kalmaz. Bundan daha kucuk veya daha buyuk birsey yoktur ki apacık bir kitapta bulunmasın |
Saban Piris İnkar edenler: -Kıyamet bize gelmeyecek, dediler. De ki: -Hayır, Rabbi’me yemin ederim ki, o size mutlaka gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile gaybı bilenden gizli kalmaz. Bundan daha küçük veya daha büyük birşey yoktur ki apaçık bir kitapta bulunmasın |