Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah al-‘Imran ayat 16 - آل عِمران - Page - Juz 3
﴿ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ إِنَّنَآ ءَامَنَّا فَٱغۡفِرۡ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ ﴾
[آل عِمران: 16]
﴿الذين يقولون ربنا إننا آمنا فاغفر لنا ذنوبنا وقنا عذاب النار﴾ [آل عِمران: 16]
Diyanet Isleri Onlar ki, "Rabbimiz! Biz suphesiz inandık, bunun icin gunahlarımızı bize bagısla ve bizi atesin azabından koru" diyen, sabreden, dogru olan, gonulden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bagıslanma dileyenlerdir |
Diyanet Isleri De ki, size, o istediklerinizden daha hayirlisini haber vereyim mi? Korunan kullar icin Rablerinin yaninda cennetler var ki, altlarindan irmaklar akar, iclerinde ebedi kalmak uzere onlara, hem tertemiz esler var, hem de Allah'dan bir riza vardir. Allah, o kullari gorur |
Diyanet Isleri De ki, size, o istediklerinizden daha hayirlisini haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yaninda cennetler var ki, altlarindan irmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz esler var, hem de Allah'dan bir riza vardir. Allah, o kullari görür |
Diyanet Vakfi (Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! Iman ettik; bizim gunahlarımızı bagısla, bizi ates azabından koru!" diyen |
Diyanet Vakfi (Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen |
Edip Yuksel Onlar ki: "Rabbimiz, biz inandık, gunahlarımızı bagısla ve bizi cehennem azabından koru," derler |
Edip Yuksel Onlar ki: "Rabbimiz, biz inandık, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru," derler |