Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Ibrahim ayat 43 - إبراهِيم - Page - Juz 13
﴿مُهۡطِعِينَ مُقۡنِعِي رُءُوسِهِمۡ لَا يَرۡتَدُّ إِلَيۡهِمۡ طَرۡفُهُمۡۖ وَأَفۡـِٔدَتُهُمۡ هَوَآءٞ ﴾
[إبراهِيم: 43]
﴿مهطعين مقنعي رءوسهم لا يرتد إليهم طرفهم وأفئدتهم هواء﴾ [إبراهِيم: 43]
Ibni Kesir O gün; başları kalkmış, gözleri kendilerine dönmeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri bomboş olarak koşup duracaklardır |
Gultekin Onan Baslarını dikerek kosarlar, gozleri kendilerine donup cevrilmez. Yurekleri (efidetuhum) (sanki) bombostur |
Gultekin Onan Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Yürekleri (efidetühüm) (sanki) bomboştur |
Hasan Basri Cantay (O haldeki) hepsi de baslarını dikerek kosacaklar. Gozleri kendilerine bile donub bakamayacak. Kalblerinin ici ise (mudhis korkularından dolayı akıldan) bombosdur |
Hasan Basri Cantay (O haldeki) hepsi de başlarını dikerek koşacaklar. Gözleri kendilerine bile dönüb bakamayacak. Kalblerinin içi ise (müdhiş korkularından dolayı akıldan) bomboşdur |
Iskender Ali Mihr Baslarını dik tutarak (gokyuzune dogru devamlı bakarak) kosanlar! Onların bakısları, kendilerine donemez. Veonların kalpleri heva ile (nefsin afetleriyle) doludur (nefsin afetlerinden ibarettir) |
Iskender Ali Mihr Başlarını dik tutarak (gökyüzüne doğru devamlı bakarak) koşanlar! Onların bakışları, kendilerine dönemez. Veonların kalpleri heva ile (nefsin afetleriyle) doludur (nefsin afetlerinden ibarettir) |