Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Qaf ayat 37 - قٓ - Page - Juz 26
﴿إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكۡرَىٰ لِمَن كَانَ لَهُۥ قَلۡبٌ أَوۡ أَلۡقَى ٱلسَّمۡعَ وَهُوَ شَهِيدٞ ﴾
[قٓ: 37]
﴿إن في ذلك لذكرى لمن كان له قلب أو ألقى السمع وهو﴾ [قٓ: 37]
Ibni Kesir Muhakkak ki bunda; kalbi olan veya hazır bulunup da kulak veren kimseler için elbette bir öğüt vardır |
Gultekin Onan Hic suphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir sahid olarak kulak veren kimse icin elbette bir ogut (zikir) vardır |
Gultekin Onan Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır |
Hasan Basri Cantay Subhesiz ki bunda aklı olan, yahud, kendisi huzuur (-ı kalb) icinde olarak, kulak veren kimseler icin elbette bir ogud (ve haatıra) vardır |
Hasan Basri Cantay Şübhesiz ki bunda aklı olan, yahud, kendisi huzuur (-ı kalb) içinde olarak, kulak veren kimseler için elbette bir öğüd (ve haatıra) vardır |
Iskender Ali Mihr Muhakkak ki bunda kalpleri olan ve ilka edilenleri isitebilen ve (kalp gozleri ile Allah´a) sahit olan kisiler icin mutlaka ibret vardır |
Iskender Ali Mihr Muhakkak ki bunda kalpleri olan ve ilka edilenleri işitebilen ve (kalp gözleri ile Allah´a) şahit olan kişiler için mutlaka ibret vardır |