×

Surah Nuh in Turkish_Ibni_Kesir

Quran Turkish_Ibni_Kesir ⮕ Surah Nuh

Translation of the Meanings of Surah Nuh in Turkish_Ibni_Kesir - التركية ابن كثير

The Quran in Turkish_Ibni_Kesir - Surah Nuh translated into Turkish_Ibni_Kesir, Surah Nuh in Turkish_Ibni_Kesir. We provide accurate translation of Surah Nuh in Turkish_Ibni_Kesir - التركية ابن كثير, Verses 28 - Surah Number 71 - Page 570.

بسم الله الرحمن الرحيم

إِنَّا أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِ أَنْ أَنذِرْ قَوْمَكَ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ (1)
Dogrusu Biz; Nuh´u kavmine gonderdik. Kendilerine elim bir azab gelmezden once kavmini uyar, diye
قَالَ يَا قَوْمِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ (2)
Dedi ki: Ey kavmim; suphesiz ben, sizin icin apacık bir uyarıcıyım
أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَاتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ (3)
Allah´a ibadet edesiniz, O´ndan sakınasınız ve bana itaat edin, diye
يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَىٰ أَجَلٍ مُّسَمًّى ۚ إِنَّ أَجَلَ اللَّهِ إِذَا جَاءَ لَا يُؤَخَّرُ ۖ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ (4)
Ta ki, gunahlarınızı size bagıslasın ve sizi belli bir sureye kadar geciktirsin. Muhakkak ki Allah´ın suresi gelince geri bırakılmaz. Keski bilseydiniz
قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوْتُ قَوْمِي لَيْلًا وَنَهَارًا (5)
Dedi ki: Rabbım; dogrusu ben, kavmimi gece gunduz davet ettim
فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَارًا (6)
Ne var ki benim davetim; sadece benden uzaklasmalarını artırdı
وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوا أَصَابِعَهُمْ فِي آذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَارًا (7)
Dogrusu ben; Senin onları bagıslaman icin kendilerini davet ettigim her seferinde, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine burunduler, direndiler ve buyuklendikce buyuklendiler
ثُمَّ إِنِّي دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا (8)
Sonra ben; onları gercekten acıkca cagırdım
ثُمَّ إِنِّي أَعْلَنتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا (9)
Sonra onlara; acıktan acıga ve gizliden gizliye soyledim
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا (10)
Dedim ki: Rabbınızdan magfiret dileyin. Muhakkak ki O Gaffar olandır
يُرْسِلِ السَّمَاءَ عَلَيْكُم مِّدْرَارًا (11)
Ta ki size, gokten bol yagmur salıversin
وَيُمْدِدْكُم بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَارًا (12)
Ve sizi mallar ve ogullarla desteklesin, sizin icin bahceler var etsin ve ırmaklar akıtsın
مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا (13)
Ne oluyorsunuz ki siz, buyuklugu Alla´a yakıstıramıyorsunuz
وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا (14)
Halbuki O; sizi merhalelerden gecirerek yaratmıstır
أَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللَّهُ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقًا (15)
Gormediniz mi, Allah´ın gogu yedi kat olarak nasıl yarattıgını
وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا (16)
Aralarında aya aydınlık vermis, gunesi bir kandil kılmıstır
وَاللَّهُ أَنبَتَكُم مِّنَ الْأَرْضِ نَبَاتًا (17)
Ve Allah; sizi, yerden ot bitirir gibi bitirmistir
ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجًا (18)
Sonra sizi; oraya dondurur ve sizi bir cıkarılısla cıkarır
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ بِسَاطًا (19)
Ve Allah; yeryuzunu sizin icin bir dosek kılmıstır
لِّتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا (20)
Genis yollarında gezip dolasasınız, diye
قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِي وَاتَّبَعُوا مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُ وَوَلَدُهُ إِلَّا خَسَارًا (21)
Nuh dedi ki: Rabbım dogrusu bunlar, bana isyan ettiler. Malı ve cocugu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular
وَمَكَرُوا مَكْرًا كُبَّارًا (22)
Buyuk buyuk duzenler kurdular
وَقَالُوا لَا تَذَرُنَّ آلِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدًّا وَلَا سُوَاعًا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْرًا (23)
Ve dediler ki: Sakın tanrılarınızı bırakmayın. Vedd, Suva´, Yegus, Yeuk ve Nesr´den asla vazgecmeyin
وَقَدْ أَضَلُّوا كَثِيرًا ۖ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا ضَلَالًا (24)
Boylece bir cogunu saptırdılar. Zalimlere sapıklıktan baska bir seyi artırma
مِّمَّا خَطِيئَاتِهِمْ أُغْرِقُوا فَأُدْخِلُوا نَارًا فَلَمْ يَجِدُوا لَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ أَنصَارًا (25)
gunahlarından dolayı bunlar suda boguldular, atese sokuldular ve Allah´ tan baska yardımcı da bulamadılar
وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْأَرْضِ مِنَ الْكَافِرِينَ دَيَّارًا (26)
Nuh dedi ki: Rabbım; kafirlerden yeryuzunde yurd tutan hic bir kimse bırakma
إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوا إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا (27)
Cunku Sen onları bırakırsan; kullarını saptırırlar. Kotuden ve oz kafirden baska da evlat dogurmazlar
رَّبِّ اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا تَبَارًا (28)
Rabbım; beni, anamı, babamı, inanmıs olarak evime gireni, mu´min erkekleri ve mu´min kadınları bagısla. Zalimlerin de helakinden baska bir seyini artırma
❮ Previous Next ❯

Surahs from Quran :

1- Fatiha2- Baqarah
3- Al Imran4- Nisa
5- Maidah6- Anam
7- Araf8- Anfal
9- Tawbah10- Yunus
11- Hud12- Yusuf
13- Raad14- Ibrahim
15- Hijr16- Nahl
17- Al Isra18- Kahf
19- Maryam20- TaHa
21- Anbiya22- Hajj
23- Muminun24- An Nur
25- Furqan26- Shuara
27- Naml28- Qasas
29- Ankabut30- Rum
31- Luqman32- Sajdah
33- Ahzab34- Saba
35- Fatir36- Yasin
37- Assaaffat38- Sad
39- Zumar40- Ghafir
41- Fussilat42- shura
43- Zukhruf44- Ad Dukhaan
45- Jathiyah46- Ahqaf
47- Muhammad48- Al Fath
49- Hujurat50- Qaf
51- zariyat52- Tur
53- Najm54- Al Qamar
55- Rahman56- Waqiah
57- Hadid58- Mujadilah
59- Al Hashr60- Mumtahina
61- Saff62- Jumuah
63- Munafiqun64- Taghabun
65- Talaq66- Tahrim
67- Mulk68- Qalam
69- Al-Haqqah70- Maarij
71- Nuh72- Jinn
73- Muzammil74- Muddathir
75- Qiyamah76- Insan
77- Mursalat78- An Naba
79- Naziat80- Abasa
81- Takwir82- Infitar
83- Mutaffifin84- Inshiqaq
85- Buruj86- Tariq
87- Al Ala88- Ghashiya
89- Fajr90- Al Balad
91- Shams92- Lail
93- Duha94- Sharh
95- Tin96- Al Alaq
97- Qadr98- Bayyinah
99- Zalzalah100- Adiyat
101- Qariah102- Takathur
103- Al Asr104- Humazah
105- Al Fil106- Quraysh
107- Maun108- Kawthar
109- Kafirun110- Nasr
111- Masad112- Ikhlas
113- Falaq114- An Nas